19 Mart 2014 Çarşamba

Karayolları onlara, onlar Allah'a emanet

19.03.2014  

MEHMET BİLBER
ANKARA- Çalışma hayatının kalbine hançer gibi saplanan, sayıları 2,5 milyonu bulan taşeron işçi sorunu ne kanunla ne mahkeme kararlarıyla çözülebiliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM)’de çalışan 9 bin taşeron işçi 29 aydır mahkemenin "asıl işi yapıyorlar, karayolu işçisi sayılır" kararının uygulanmasını bekliyor.
İş güvenliği, yıllık kıdem, tazminat, izin, mesai haklarından yoksun çalışan Karayollarının taşeron işçileri kadro almak için başlattıkları hukuk mücadelesini 29 ay önce kazandı. Kasım 2011’de Yargıtay 9 bin işçi için, “Karayolları Genel Müdürlüğü’nün asıl işini yaptıklarına ve kadroyla beraber yasal tazminatlarının ödenmesine” karar verdi. Ancak aradan geçen yıllara rağmen tek bir işçi için bile mahkeme kararı uygulanmadı.
İNSANCA YAŞAMAK HAKKIMIZ
Seslerini kimsenin duymadığını söyleyen işçiler sorunlarını Karşı gazetesine anlattı. İşçilerden Harun Korkmaz, çocuklarıyla karşılaşmamak için akşam eve gitmek istemediklerini anlatarak, “Üç kelime ediyor, silah sıkmaktan beter ediyor; ‘baba bunu istiyorum.’ Eğer bin lira maaşımız devlete yükse, biz bütün haklarımızdan vaz geçmeye razıyız. İnsanca yaşamaktan başka hiçbir isteğimiz yok. Devlet taşerona ödediği parayla bizim hakkımızı verebilir” dedi. Aynı işyerinde kaynakhanede çalışan bir arkadaşlarının kolundaki kas grubunu makasla kestiğini anlatan Korkmaz, “Yüzde 25 iş göremez raporu aldı. Devlet de, firma da sahip çıkmadı. Firma görevimiz olmayan işlerde de bizi çalıştırıyor. Yapmam dediğimizde ‘kapı orda işinize gelmiyorsa çekip gidin’ diyorlar. Basında sürekli ‘Taşeron işçiye müjde’ haberleri veriliyor. Zaten bir çalışma yasası var, nasıl çalışmamız gerektiği belli. Açılan mahkemelerin önünü kapatmak için yasa hazırlıyorlar” dedi. İşçilerden Mustafa Budak ise, “Akşam eve gittiğimizde ya elektrik ya su kapalı. Senede bir kilo et evimize ancak götürebiliyoruz” dedi.
2,5 MİLYAR TAZMİNAT
Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, “İş kanunu 2. maddedeki muvazaanın kaldırılmasına şiddetle karşıyız. Alacak davası açtığımızda devlet 2.5 milyar tazminat ödemek zorunda kalacak” dedi. 1 nolu şube teşkilatlandırma sekreteri Şaban Çekil ise, müteahhitlerin can güvenliği değil kar-zarar hesabıyla işi yaptığını belirterek, “Diyarbakır ve Hakkari’de iki arkadaş girdikleri bunalım nedeniyle intihar etti. Taşeron firmalar bazı yöneticiler için gelir kapısı oldu. Aldıkları rüşvetle zengin oluyorlar. Kamu hizmetine ticari gözle bakılırsa ölümcül sonuçları olur” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder