MEHMET BİLBER
ANKARA- Çalışma hayatının
kalbine hançer gibi saplanan, sayıları 2,5 milyonu bulan taşeron işçi sorunu ne
kanunla ne mahkeme kararlarıyla çözülebiliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü
(KGM)’de çalışan 9 bin taşeron işçi 29 aydır mahkemenin "asıl işi yapıyorlar,
karayolu işçisi sayılır" kararının uygulanmasını bekliyor.
İş güvenliği, yıllık kıdem,
tazminat, izin, mesai haklarından yoksun çalışan Karayollarının taşeron işçileri
kadro almak için başlattıkları hukuk mücadelesini 29 ay önce kazandı. Kasım
2011’de Yargıtay 9 bin işçi için, “Karayolları Genel Müdürlüğü’nün asıl işini
yaptıklarına ve kadroyla beraber yasal tazminatlarının ödenmesine” karar verdi.
Ancak aradan geçen yıllara rağmen tek bir işçi için bile mahkeme kararı
uygulanmadı.
İNSANCA YAŞAMAK HAKKIMIZ
Seslerini kimsenin
duymadığını söyleyen işçiler sorunlarını Karşı gazetesine anlattı. İşçilerden
Harun Korkmaz, çocuklarıyla karşılaşmamak için akşam eve gitmek istemediklerini
anlatarak, “Üç kelime ediyor, silah sıkmaktan beter ediyor; ‘baba
bunu istiyorum.’ Eğer bin lira
maaşımız devlete yükse, biz bütün haklarımızdan vaz geçmeye razıyız. İnsanca
yaşamaktan başka hiçbir isteğimiz yok. Devlet taşerona ödediği parayla bizim
hakkımızı verebilir” dedi. Aynı işyerinde kaynakhanede çalışan bir
arkadaşlarının kolundaki kas grubunu makasla kestiğini anlatan Korkmaz, “Yüzde
25 iş göremez raporu aldı. Devlet de, firma da sahip çıkmadı. Firma görevimiz
olmayan işlerde de bizi çalıştırıyor. Yapmam dediğimizde ‘kapı orda işinize
gelmiyorsa çekip gidin’ diyorlar. Basında sürekli ‘Taşeron işçiye müjde’
haberleri veriliyor. Zaten bir çalışma yasası var, nasıl
çalışmamız gerektiği belli. Açılan mahkemelerin önünü kapatmak için yasa
hazırlıyorlar” dedi. İşçilerden Mustafa Budak ise, “Akşam eve gittiğimizde ya
elektrik ya su kapalı. Senede bir kilo et evimize ancak götürebiliyoruz” dedi.
2,5 MİLYAR TAZMİNAT
Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, “İş kanunu 2.
maddedeki muvazaanın kaldırılmasına şiddetle karşıyız. Alacak davası açtığımızda
devlet 2.5 milyar tazminat ödemek zorunda kalacak” dedi. 1 nolu şube
teşkilatlandırma sekreteri Şaban Çekil ise, müteahhitlerin can güvenliği değil
kar-zarar hesabıyla işi yaptığını belirterek, “Diyarbakır ve Hakkari’de iki
arkadaş girdikleri bunalım nedeniyle intihar etti. Taşeron firmalar bazı
yöneticiler için gelir kapısı oldu. Aldıkları rüşvetle zengin oluyorlar. Kamu
hizmetine ticari gözle bakılırsa ölümcül sonuçları olur” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder