27.03.2014
MEHMET BİLBER
ANKARA- Sağlıkta dönüşüm kapsamında uygulamaya
geçirilen aile hekimliği sistemi alarm vermeye devam ediyor. İstanbul’da
yapılan son atamalardan sonra 104 hekim pozisyonu boşta kaldı. Toplam 127 hekim
ise ebe, hemşire gibi aile sağlığı elemanı olmadan hizmet veriyor. Öte yandan
aile sağlığı hizmetlerinde en sorunlu ilçelerden Beyoğlu'nda 3 aile sağlık
merkezi tamamen boşken 69 aile hekimliği pozisyonunun 11'inde hekim yok.
İstanbul İl Halk Sağlığı verilerine göre geçen ay
yapılan aile sağlığı hekimi atamalarında 106 pozisyon boşta kalmıştı. Bu ay
yapılan son atamalarla boş pozisyon sayısı sadece 2 azalarak 104 oldu. Hekimi
açığı kapatılamayan aile sağlığı merkezleri nedeniyle vatandaşlar sağlık
hizmetinden yararlanamıyor. Hekimi olan sağlık merkezlerinde ise aile sağlığı
elemanı krizi yaşanıyor. Buna göre 127 hekimin ebe, hemşire, acil tıp
teknisyeni gibi sağlık elemanı olmadan hizmet vermesi bekleniyor.
BEYOĞLU
İÇLER ACISI DURUMDA
Sağlık hizmetinde en sorunlu ilçelerden 250 bin
nüfuslu Beyoğlu’nda aile hekimi başına düşen hasta sayısı 4500’e ulaştı.
Beyoğlu’nda hizmet veren Beyoğlu Sağlık Hizmetleri İnsiyatifinden hekimler,
ilçede hekim boşluğu ve teknik yetersizlikler nedeniyle başta kanser olmak
üzere bazı hastalıklarda düzenli olarak taramaların yapılamadığını belirtti.
Hekimler kadın ve çocuk sağlığı hizmetinin son derece yetersiz olduğuna dikkat
çekti. Beyoğlu’ndaki 69 aile hekimi pozisyonundan 11’i boş, 2 Aile sağlık merkezinde
hiç hekim bulunmuyor. Kayıtlarda görünen ve hekimi olmayan 11 nolu sağlık
merkezi ise, nerede olduğunu halk sağlığı yetkililerinin bile bilmediği sanal
bir aile sağlık merkezi.
HASTANE YOKTürkiye tarihinin ilk tıp fakültesi Mekteb-i Tıbbiye-yi Şahane’ye ev sahipliği yapan Beyoğlu semtinde bugün Sağlık Bakanlığı’na ait yalnızca bir hastane bulunuyor, bu hastane de göz hastanesi. Gün içinde yüz binlerce insanın uğrak yeri olan Beyoğlu’nda yer alan Taksim İlk Yardım Hastanesi halen kapalı olmakla beraber ne zaman açılacağı da belli değil.
TAŞERON SAĞLIK HİZMETİ
Sağlıkta dönüşüm kapsamında 2010 sonunda uygulamaya konulan aile hekimliği hekimler tarafından sağlık hizmetinin taşeronlaşması olarak eleştiriliyor. Buna göre hekimler kendi sağlık merkezlerini ve araç-gereçlerini temin ederek devlete kira ödüyor. Buna karşılık verdikleri hizmet miktarına göre kendilerine ödeme yapılıyor. Birçok aile hekimi kadrosunun boş kalmasının nedeni olarak da hekimlerin sistemden kaçmak istemesi olarak gösteriliyor.